geçmek

Significados de "geçmek" en diccionario inglés turco : 175 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	geçmek	pass v.
The enlargement negotiations have now passed the point of no return and there must be no new demands made. Genişleme müzakereleri artık geri dönülemez noktayı geçmiştir ve yeni taleplerde bulunulmamalıdır. More Sentences
General
2	General	geçmek	top v.
The growth rate of the Japanese economy will top 0.7% this year. Japon ekonomisinin büyüme hızı bu yıl % 0.7'yi geçecek. More Sentences
3	General	geçmek	outrun v.
Antelopes can easily outrun lions. Antiloplar aslanları kolayca geçebilir. More Sentences
4	General	geçmek	get through v.
She is anxious that it should get through under the Greek presidency. Kendisi bu konunun Yunanistan'ın dönem başkanlığında geçmesi konusunda endişeli. More Sentences
5	General	geçmek	take place v.
Mention should also be made of the trafficking in women and children that is taking place more and more in Europe. Avrupa'da her geçen gün daha fazla gerçekleşen kadın ve çocuk ticaretinden de bahsetmek gerekir. More Sentences
6	General	geçmek	expire v.
Don't eat that, it's expired. Onu yeme, son kullanma tarihi geçmiş. More Sentences
7	General	geçmek	overtake v.
We must catch up on America, or overtake them, if we want to achieve the Lisbon objectives in this area. Bu alanda Lizbon hedeflerine ulaşmak istiyorsak Amerika'yı yakalamalı ya da geçmeliyiz. More Sentences
8	General	geçmek	leave out v.
Leave out this word. Bu sözü geç. More Sentences
9	General	geçmek	change to v.
The worst case scenario is that smokers on low incomes will change to cheaper, that is, more harmful cigarettes. En kötü senaryo, düşük gelirli sigara içicilerinin daha ucuz, yani daha zararlı sigaralara geçmesidir. More Sentences
10	General	geçmek	go v.
They are going to be disadvantaged because, under the new proposals, there will be a payment on historical claims. Dezavantajlı olacaklar çünkü yeni tekliflere göre, geçmişe yönelik talepler için bir ödeme yapılacak. More Sentences
11	General	geçmek	negotiate v.
She slowed down to negotiate the corner. Köşeyi geçmek için yavaşladı. More Sentences
12	General	geçmek	switch v.
I started majoring in sociology but then switched to psychology. Sosyoloji okumaya başladım ama sonra psikolojiye geçtim. More Sentences
13	General	geçmek	outdo v.
We as Europeans are always trying to outdo others with our social standards. Biz Avrupalılar olarak sosyal standartlarımızla her zaman diğerlerini geçmeye çalışıyoruz. More Sentences
14	General	geçmek	pass over v.
A cold wave passed over Japan. Japonya'nın üzerinden soğuk bir dalga geçti. More Sentences
15	General	geçmek	come v.
In the East Midlands of the United Kingdom, where I live, a number of small new airports are coming into being. Yaşadığım yer olan Birleşik Krallık'ın East Midlands bölgesinde bir dizi küçük yeni havalimanı hayata geçiyor. More Sentences
16	General	geçmek	pass off v.
The annual budgetary procedure has passed off unusually smoothly. Yıllık bütçe prosedürü alışılmadık bir şekilde sorunsuz geçti. More Sentences
17	General	geçmek	outgrow v.
Unfortunately, the European Union has in certain ways still not outgrown the satellite stage. Ne yazık ki Avrupa Birliği bazı açılardan hala uydu aşamasını geçememiştir. More Sentences
18	General	geçmek	pass by v.
With due respect, would you pass by on the other side? Saygısızlık etmek istemem ama diğer taraftan geçebilir misiniz? More Sentences
19	General	geçmek	clear v.
Mary cleared the platforming section with ease. Mary platform bölümünü kolaylıkla geçti. More Sentences
20	General	geçmek	go over v.
We have heard a great deal of praise for the Socrates programme and I have no wish to go over it all again. Socrates programı için çok fazla övgü duyduk ve bunların üzerinden tekrar geçmek istemiyorum. More Sentences
21	General	geçmek	pass away v.
Moments pass away, not the memories. Anlar geçip gider, anılar değil. More Sentences
22	General	geçmek	turn v.
So before turning to the conflict with Iraq, I will say a few words about economic reform. Irak'la yaşanan çatışmaya geçmeden önce ekonomik reform hakkında birkaç söz söylemek istiyorum. More Sentences
23	General	geçmek	subside v.
The panic has subsided. Panik geçti. More Sentences
24	General	geçmek	be mentioned v.
Figs are mentioned in the Quran and the Bible. İncir Kur'an'da ve İncil'de geçer. More Sentences
25	General	geçmek	surpass v.
You should be grateful that he makes us want to surpass him. Onu geçmeyi istememizi sağladığı için minnettar olmalısın. More Sentences
26	General	geçmek	omit v.
Thank you for allowing me to make this point, which I could not omit to do on this occasion. Bu vesileyle değinmeden geçemeyeceğim bu noktaya değinmeme izin verdiğiniz için teşekkür ederim. More Sentences
27	General	geçmek	blow over v.
Farming has taken a blow over the past year in the United Kingdom, and sheep farming, of course, is no exception. Birleşik Krallık'ta çiftçilik geçtiğimiz yıl darbe aldı ve elbette koyun yetiştiriciliği de bir istisna değil. More Sentences
28	General	geçmek	cross v.
We saw the castle as soon as we crossed over the river. Nehrin karşısına geçer geçmez kaleyi gördük. More Sentences
29	General	geçmek	elapse v.
A quarter of that period has elapsed. Bu sürenin dörtte biri geçti. More Sentences
30	General	geçmek	go out v.
Short skirts have already gone out of fashion. Kısa eteklerin modası çoktan geçti. More Sentences
31	General	geçmek	lapse v.
There is no doubt in my mind that this amendment must lapse. Bu değişikliğin geçmesi gerektiği konusunda hiçbir şüphem yok. More Sentences
32	General	geçmek	get v.
Sami got across the border. Sami sınırı geçti. More Sentences
33	General	geçmek	pass up v.
Actors and politicians never pass up a photo op. Aktörler ve politikacılar fotoğraf çektirmeyi asla es geçmezler. More Sentences
34	General	geçmek	skip v.
You can skip stage three of the certification process and advance immediately to stage six. Sertifikasyon işleminin üçüncü aşamasını geçip hemen altıncı aşamaya doğru ilerleyebilirsiniz. More Sentences
35	General	geçmek	be over v.
Tom's gross income last year was over thirty thousand dollars. Tom'un geçen yılki brüt geliri otuz bin doların üzerindeydi. More Sentences
36	General	geçmek	run v.
This joke has run its course. Bu esprinin modası geçti artık. More Sentences
37	General	geçmek	beat v.
Nothing can beat that. Bunu hiçbir şey geçemez. More Sentences
38	General	geçmek	stop v.
My ears didn't stop ringing. Kulaklarımın çınlaması geçmemişti. More Sentences
39	General	geçmek	cut across v.
Let's cut across this field. Bu tarladan geçelim. More Sentences
40	General	geçmek	exceed v.
The maximum number of weekly working hours may not then exceed 52. Haftalık azami çalışma saati sayısı 52'yi geçemez. More Sentences
41	General	geçmek	pass v.
As for the amount of time that has passed in between, I shall now explain the reason for this. Aradan geçen süreye gelince, şimdi bunun nedenini açıklayacağım. More Sentences
42	General	geçmek	go past v.
The bus went past the bus stop. Otobüs, otobüs durağını geçip gitti. More Sentences
43	General	geçmek	excel v.
She excels them all at swimming. Yüzmede onların hepsini geçiyor. More Sentences
44	General	geçmek	get by v.
I think I can speak French well enough to get by. Sanırım geçmek için yeterince iyi Fransızca konuşabilirim. More Sentences
45	General	geçmek	get over v.
Get over there, get on the wall! Şuraya geçin, duvara doğru! More Sentences
46	General	geçmek	go by v.
It is very important that this day should not go by without our acknowledging this initiative. Bugünün, bu girişimi takdir etmeden geçmemesi çok önemlidir. More Sentences
47	General	geçmek	wear off v.
Actually the truth serum wore off a couple of hours ago. Aslında doğruluk serumunun etkisi birkaç saat önce geçti. More Sentences
48	General	geçmek	end v.
In the end, the time was not wasted in exchanging pleasantries. Nihayetinde, karşılıklı hoşbeşle geçen zaman boşa gitmedi. More Sentences
49	General	geçmek	break v.
Our army broke through the enemy defenses. Ordumuz düşman savunmasını yardı geçti. More Sentences
50	General	geçmek	set v.
It is a quarter of a century since we set our targets. Hedeflerimizi belirlememizin üzerinden çeyrek asır geçti. More Sentences
51	General	geçmek	change v.
She accelerated and changed to a higher gear. Hızlanarak daha yüksek bir vitese geçti. More Sentences
52	General	geçmek	jump v.
Fadil jumped into action. Fadıl harekete geçti. More Sentences
Phrasals
53	Phrasals	geçmek	cross over v.
You crossed over the road. Sen caddeyi geçtin. More Sentences
Idioms
54	Idioms	geçmek	have v.
It is not the last time we shall have that opportunity. Bu fırsat son kez elimize geçmeyecek. More Sentences
Law
55	Law	geçmek	be passed v.
There is no possibility of the bill being passed. Tasarının geçme ihtimali yoktur. More Sentences
Technical
56	Technical	geçmek	exceed v.
The boy grew taller and taller, till at last he exceeded his father in height. Çocuğun boyu uzadıkça uzadı, sonunda babasının boyunu geçti. More Sentences
Automotive
57	Automotive	geçmek	fit v.
It's a biggish chair, but it'll just barely fit through the doorway. Büyükçe bir sandalye, ama kapı aralığından anca geçer. More Sentences
General
58	General	geçmek	transfer v.
59	General	geçmek	overshoot v.
60	General	geçmek	better v.
61	General	geçmek	be current v.
62	General	geçmek	outstretch v.
63	General	geçmek	pass to v.
64	General	geçmek	pass beyond v.
65	General	geçmek	pass on v.
66	General	geçmek	best v.
67	General	geçmek	outpace v.
68	General	geçmek	outdistance v.
69	General	geçmek	transcend v.
70	General	geçmek	interlace v.
71	General	geçmek	overpass v.
72	General	geçmek	outstrip v.
73	General	geçmek	cap v.
74	General	geçmek	happen by v.
75	General	geçmek	muster v.
76	General	geçmek	overrun v.
77	General	geçmek	abate v.
78	General	geçmek	quit v.
79	General	geçmek	flit v.
80	General	geçmek	rub on v.
81	General	geçmek	leave behind v.
82	General	geçmek	distance v.
83	General	geçmek	outgo v.
84	General	geçmek	run out v.
85	General	geçmek	outperform v.
86	General	geçmek	go down v.
87	General	geçmek	fade v.
88	General	geçmek	outreach v.
89	General	geçmek	fit in v.
90	General	geçmek	be valid v.
91	General	geçmek	travel v.
92	General	geçmek	happen v.
93	General	geçmek	intervene v.
94	General	geçmek	match v.
95	General	geçmek	head v.
96	General	geçmek	transit v.
97	General	geçmek	come down v.
98	General	geçmek	outrival v.
99	General	geçmek	devolve v.
100	General	geçmek	spread v.
101	General	geçmek	overshadow v.
102	General	geçmek	track v.
103	General	geçmek	pass muster v.
104	General	geçmek	overstep v.
105	General	geçmek	tower above v.
106	General	geçmek	experience v.
107	General	geçmek	outrange v.
108	General	geçmek	catch v.
109	General	geçmek	have outgrown somebody v.
110	General	geçmek	migrate v.
111	General	geçmek	permeate v.
112	General	geçmek	outcompete v.
113	General	geçmek	rub off on v.
114	General	geçmek	move past v.
115	General	geçmek	trade [dialect] v.
116	General	geçmek	transpass [obsolete] v.
117	General	geçmek	attain [obsolete] v.
118	General	geçmek	eclipse v.
119	General	geçmek	yead [obsolete] v.
120	General	geçmek	bang [dialect] v.
121	General	geçmek	leap v.
122	General	geçmek	exuperate v.
123	General	geçmek	overget [dialect] [uk] v.
124	General	geçmek	overgo v.
125	General	geçmek	overmatch v.
126	General	geçmek	override [obsolete] v.
127	General	geçmek	overscore v.
128	General	geçmek	overshine v.
129	General	geçmek	overstride v.
130	General	geçmek	roll v.
131	General	geçmek	devolute [obsolete] v.
132	General	geçmek	circumvent v.
133	General	geçmek	cob v.
134	General	geçmek	domineer v.
135	General	geçmek	forereach v.
136	General	geçmek	outmaster v.
137	General	geçmek	outsail v.
138	General	geçmek	outstep v.
139	General	geçmek	phase out v.
140	General	geçmek	precel [obsolete] v.
141	General	geçmek	sile [dialect] [uk] v.
142	General	geçmek	beat v.
143	General	geçmek	street [australia] v.
144	General	geçmek	superate v.
145	General	geçmek	surmount [obsolete] v.
146	General	geçmek	surround [obsolete] v.
Phrasals
147	Phrasals	geçmek	get beyond v.
148	Phrasals	geçmek	swim around v.
149	Phrasals	geçmek	swish around v.
150	Phrasals	geçmek	beat out v.
151	Phrasals	geçmek	beat someone or something out v.
152	Phrasals	geçmek	beat someone out v.
153	Phrasals	geçmek	beat out v.
154	Phrasals	geçmek	beat someone/something out v.
155	Phrasals	geçmek	pass on v.
156	Phrasals	geçmek	feed into (something) v.
157	Phrasals	geçmek	clear up v.
158	Phrasals	geçmek	run over v.
Colloquial
159	Colloquial	geçmek	cap v.
160	Colloquial	geçmek	ace v.
161	Colloquial	geçmek	let pass v.
162	Colloquial	geçmek	cap it all v.
163	Colloquial	geçmek	slip past v.
Idioms
164	Idioms	geçmek	have the heels of v.
165	Idioms	geçmek	be beyond someone or something v.
166	Idioms	geçmek	have the legs of v.
Trade/Economic
167	Trade/Economic	geçmek	be in circulation v.
Law
168	Law	geçmek	devolve v.
Technical
169	Technical	geçmek	excel v.
Biochemistry
170	Biochemistry	geçmek	permeate v.
Archaic
171	Archaic	geçmek	overpeer v.
172	Archaic	geçmek	outray v.
173	Archaic	geçmek	prevent v.
Slang
174	Slang	geçmek	ace out v.
175	Slang	geçmek	smoke v.

Significados de "geçmek" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	yerine geçmek	replace v.
A Value Added Tax system was introduced in Turkey in 1985, replacing the previous eight indirect taxes. 1985 yılında Türkiye'de, sekiz dolaylı verginin yerine geçen bir Katma Değer Vergisi sistemi devreye sokulmuştur. More Sentences
2	Common Usage	ıska geçmek	miss v.
The arrow missed him and hit a tree. Ok onu ıska geçti ve bir ağaca çarptı. More Sentences
3	Common Usage	yerine geçmek	substitute v.
The Commission wants to act as a substitute for the Council of Ministers in decision-making processes. Komisyon, karar alma süreçlerinde Bakanlar Kurulu'nun yerine geçmek istemektedir. More Sentences
4	Common Usage	dalga geçmek	ridicule v.
It is not good to ridicule him in public. Kamusal alanda onunla dalga geçmek iyi değil. More Sentences
5	Common Usage	karşıya geçmek	cross v.
You must not cross if there is a red light. Kırmızı ışık varsa karşıya geçmemelisin. More Sentences
General
6	General	sınav geçmek	pass an exam n.
This is the first time I've ever passed an exam. İlk defa bir sınavı geçtim. More Sentences
7	General	geçmek (yol)	ride v.
She rode her motorcycle across the country. Motosikletiyle ülkeyi boydan boya geçti. More Sentences
8	General	ötesine geçmek	transcend v.
It transcends competition; it transcends the cohesion of the internal market. Rekabetin ötesine geçer; iç pazarın uyumunun ötesine geçer. More Sentences
9	General	dalga geçmek	mock v.
This is how these profound thinkers mock the whole world. Bu derin düşünürler tüm dünyayla böyle dalga geçiyorlar. More Sentences
10	General	saldırıya geçmek	attack v.
They're going to attack. Saldırıya geçecekler. More Sentences
11	General	karşıya geçmek	cross over v.
Come down this pole and cross over. Şu direkten aşağı in ve karşıya geç. More Sentences
12	General	dalga geçmek	scoff v.
I scoff at it. Ben onunla dalga geçiyorum. More Sentences
13	General	kendinden geçmek	get carried away v.
He doesn't like tennis much, but he really gets carried away with football. O tenisi çok sevmez ama o gerçekten futbolla kendinden geçer. More Sentences
14	General	harekete geçmek	go into action v.
Those troops are going into action. O birlikler harekete geçecekler. More Sentences
15	General	harekete geçmek	make a move v.
Come on, make a move! Hadi, harekete geçin! More Sentences
16	General	üzerinden geçmek	cross over v.
They crossed over the bridge. Köprünün üzerinden geçtiler. More Sentences
17	General	içinden geçmek	pass through v.
Pilot, this system we're passing through, the middle planet. Pilot, içinden geçtiğimiz bu sistem, ortadaki gezegen. More Sentences
18	General	bağımsız yönetime geçmek	decentralize v.
The government decided to decentralize power. Hükümet, bağımsız yönetime geçmeye karar verdi. More Sentences
19	General	temasa geçmek	get in touch v.
However, vehicle manufacturers have got in touch with me and said that this is not the case. Ancak araç üreticileri benimle temasa geçerek durumun böyle olmadığını söylediler. More Sentences
20	General	es geçmek	pass over v.
Ethical issues cannot be passed over, because that in itself is an ethical choice. Etik konular es geçilemez, çünkü bu başlı başına etik bir tercihtir. More Sentences
21	General	sınavda geçmek	pass v.
I'm sure I'll pass the test. Sınavı geçeceğime eminim. More Sentences
22	General	üzerinden geçmek	pass over v.
A wave of Islamophobia is passing over Europe at present. Bir İslamofobi dalgası şu anda Avrupa'nın üzerinden geçiyor. More Sentences
23	General	dalga geçmek	kid v.
I'm not kidding you. Ben seninle dalga geçmiyorum. More Sentences
24	General	sınıf geçmek	pass v.
These are the names of the students who won't pass this class. Bunlar bu sınıfı geçemeyecek öğrencilerin isimleri. More Sentences
25	General	yanından geçmek	pass by v.
They passed by her house yesterday. Onlar dün onun evinin yanından geçtiler. More Sentences
26	General	modası geçmek	be out of fashion v.
It's already out of fashion. Çoktan modası geçti. More Sentences
27	General	vın diye geçmek	zing v.
The baseball zinged past the batter. Beyzbol topu vurucunun yanından vın diye geçip gitti. More Sentences
28	General	makbule geçmek	be appreciated v.
Any input would be appreciated! Her türlü tavsiye makbule geçecektir! More Sentences
29	General	ötesine geçmek	cut across v.
In my own country, the United Kingdom, that cuts across national provisions. Kendi ülkem olan Birleşik Krallık'ta bu durum ulusal hükümlerin ötesine geçmektedir. More Sentences
30	General	gülüp geçmek	laugh off v.
He laughed off my idea. O, fikrime gülüp geçti. More Sentences
31	General	harekete geçmek	take action v.
We need to take action to alleviate the debt, as has recently been pointed out at the FAO Summit in Rome too. Yakın zamanda Roma'daki FAO Zirvesi'nde de belirtildiği gibi, borcu hafifletmek için harekete geçmemiz gerekiyor. More Sentences
32	General	arabayla geçmek	drive by v.
I was driving by and saw your lights on. Arabayla geçiyordum, lambalarının yandığını gördüm. More Sentences
33	General	harekete geçmek	act v.
This, too, is a matter for the individual countries to act on. Bu da tek tek ülkelerin harekete geçmesi gereken bir konudur. More Sentences
34	General	yarıp geçmek	break through v.
The protestors broke through the barricades in front of the presidential palace. Protestocular başkanlık sarayının önündeki barikatları yarıp geçtiler. More Sentences
35	General	adı geçmek	be mentioned v.
Tom was mentioned in the book, too. Kitapta Tom'un da adı geçiyordu. More Sentences
36	General	eyleme geçmek	go into action v.
Will we go into action worldwide? Dünya çapında eyleme geçecek miyiz? More Sentences
37	General	önüne geçmek	forestall v.
They implemented new security measures to forestall potential threats. Potansiyel tehditlerin önüne geçmek amacıyla yeni güvenlik önlemleri aldılar. More Sentences
38	General	sıyırıp geçmek	shave v.
The bullet just shaved his cheek. Az önce,kurşun onun yanağını sıyırarak geçti. More Sentences
39	General	sınavdan geçmek	pass an examination v.
Careless as she was, she could never pass an examination. Dikkatsiz biri olduğundan ötürü hiçbir sınavı geçemezdi. More Sentences
40	General	ile temasa geçmek	contact v.
We will contact the Commission on that matter this afternoon. Bu konuda öğleden sonra Komisyon ile temasa geçeceğiz. More Sentences
41	General	koşarak geçmek	run across v.
I ran across the field. Sahayı koşarak geçtim. More Sentences
42	General	delip geçmek	penetrate v.
Noise respects no frontiers; noise penetrates every wall, resounds through every space. Gürültü sınır tanımaz; gürültü her duvarı delip geçer, her mekanda yankılanır. More Sentences
43	General	kendinden geçmek	pass out v.
Tom almost passed out. Tom neredeyse kendinden geçecekti. More Sentences
44	General	geçmek (başka bir konuya)	pass on to v.
And following the reply of the Vice-President, we shall pass on to another item. Başkan Yardımcısının cevabını takiben başka bir maddeye geçeceğiz. More Sentences
45	General	yerine geçmek	succeed v.
John is sure to succeed his father in the company. John'un şirkette babasının yerine geçeceği kesin. More Sentences
46	General	ele geçmek	be captured v.
Tom was captured. Tom ele geçirildi. More Sentences
47	General	modası geçmek	go out v.
It's gone out of style. Onun modası geçti. More Sentences
48	General	gırgır geçmek	make fun of v.
People make fun of me all the time. İnsanlar sürekli benimle gırgır geçiyor. More Sentences
49	General	yüzerek geçmek (akarsu/göl vb'ni)	swim v.
Tom said he wanted to try to swim across this river. Tom bu nehri yüzerek geçmek istediğini söyledi. More Sentences
50	General	dalga geçmek	tease v.
Don't tease her. Onunla dalga geçme. More Sentences
51	General	ötesine geçmek	go beyond v.
Secondly, we must not forget that shipping goes beyond national and European borders. İkinci olarak deniz taşımacılığının ulusal ve Avrupa sınırlarının ötesine geçtiğini unutmamalıyız. More Sentences
52	General	gülüp geçmek	laugh at v.
The police stand by laughing at the brutal scenes of intimidation and even murder of honest citizens. Polis, dürüst vatandaşlara yönelik acımasız sindirme ve hatta öldürme sahnelerine gülüp geçiyor. More Sentences
53	General	temasa geçmek	contact v.
The Council therefore invites the honourable Member to contact the relevant authorities directly. Bu nedenle Konsey, Sayın Üyeyi ilgili makamlarla doğrudan temasa geçmeye davet etmektedir. More Sentences
54	General	zorla geçmek	break through v.
They attempted to break through the enemy line. Düşman hattını zorla geçmeye kalkıştılar. More Sentences
55	General	eline geçmek	get v.
Did you get the parcel I sent you? Size gönderdiğim paket elinize geçti mi? More Sentences
56	General	dalga geçmek	make fun of v.
They made fun of my clothes. Kıyafetlerimle dalga geçtiler. More Sentences
57	General	öne geçmek	get ahead v.
He is not going to get ahead. O öne geçmeyecek. More Sentences
58	General	delip geçmek	transfix v.
The soldier transfixed his enemy with his sword. Asker, kılıcıyla düşmanını delip geçti. More Sentences
59	General	bağlantıya geçmek	contact v.
I'm not sure I can contact her. Onunla bağlantıya geçebileceğimden emin değilim. More Sentences
60	General	başına geçmek (şirket vb)	head v.
I was offered to head up the legal team. Bana hukuk ekibinin başına geçmem teklif edildi. More Sentences
61	General	yükselişe geçmek	rally v.
The Tokyo Stock Exchange rallied at the end of the day. Tokyo Borsası gün sonunda yükselişe geçti. More Sentences
62	General	sınavı geçmek	get through v.
I'm sure that I would not get through my test tomorrow. Yarınki sınavı geçemeyeceğimden eminim. More Sentences
63	General	çabuk geçmek	go by quickly v.
Time goes by quickly. Zaman çabuk geçer. More Sentences
64	General	çizgiyi geçmek	cross the line v.
You crossed the line. Çizgiyi geçtin. More Sentences
65	General	köprüyü geçmek	cross the bridge v.
Tom crossed the bridge to get to Mary's house. Tom Mary'nin evine gitmek için köprüyü geçti. More Sentences
66	General	tehlike geçmek	(danger) pass v.
This doesn't mean the danger has passed. Bu tehlikenin geçtiği anlamına gelmez. More Sentences
67	General	gümrükten geçmek	go through customs v.
All commercial goods and packages from abroad go through customs. Yurtdışından gelen tüm ticari mallar ve paketler gümrükten geçer. More Sentences
68	General	sınavı geçmek	pass the exam v.
Neither of his students passed the exam. Öğrencilerden hiçbiri sınavı geçmedi. More Sentences
Common Usage
69	Common Usage	ırzına geçmek	ravish v.
70	Common Usage	ırzına geçmek	rape v.
71	Common Usage	yetişip geçmek	overtake v.
72	Common Usage	yeni yerine geçmek	relocate v.
73	Common Usage	inişe geçmek	decline v.
74	Common Usage	bir üst modele geçmek	upgrade v.
75	Common Usage	kenarından geçmek	hug v.
76	Common Usage	karşıya geçmek	get across v.
77	Common Usage	karşıdan karşıya geçmek	get across v.
General
78	General	çifte merdiven (çit gibi bir bölmenin üstünden geçmek için yapılmış)	stile n.
79	General	(dalga geçmek veya karşıdakine katılmama gibi durumları ifade etmek veya konuşmanın bir yerine dikkat çekmek için) ellerle havada yapılan tırnak işareti	air quote n.
80	General	yolun bir yanından diğerine geçmek	lap n.
81	General	harekete geçmek için doğru zamanı belirlemeyi amaçlayan fal	chronomancy n.
82	General	(kerestecilikte) dik yamaçlı kanyon ve vadileri geçmek için iki ağaç arasına gevşek şekilde çekilen çelik halat	slackline n.
83	General	çark dişleri birbirine geçmek	gear v.
84	General	kayıtlara geçmek	be on the books v.
85	General	içinden geçmek	pierce v.
86	General	aklından geçmek	occur one's mind v.
87	General	faaliyete geçmek	enter into service v.
88	General	sözü geçmek	rule v.
89	General	kendinden geçmek	let one's hair down v.
90	General	uğramadan geçmek	bypass v.
91	General	yürüyerek geçmek	wade v.
92	General	kendinden geçmek	be beside oneself v.
93	General	birbirinin içine geçmek	interpenetrate v.
94	General	ruh vb geçmek	transmigrate v.
95	General	dalga geçmek	jeer v.
96	General	meclisten geçmek	be approved by assembly v.
97	General	kenarından geçmek	skirt v.
98	General	vızıldayarak geçmek	zip v.
99	General	kalkışa geçmek	take off v.
100	General	teğet geçmek	touch v.
101	General	başından geçmek	live through v.
102	General	eline geçmek	catch v.
103	General	sınırı geçmek	run a boundary v.
104	General	başa geçmek	reach the highest position v.
105	General	üstünden geçmek (kemer yolun)	span v.
106	General	çaprazlama geçmek	traverse v.
107	General	temasa geçmek	communicate v.
108	General	içinden yürüyerek geçmek (sığ su/çamur)	wade through v.
109	General	önüne geçmek	obviate v.
110	General	kendinden geçmek	lose oneself v.
111	General	kendinden geçmek	commune with oneself v.
112	General	öbür tarafa geçmek	pass over v.
113	General	tamamen içine geçmek	interpenetrate v.
114	General	bir sıçrayışta (bir şeyin) üstünden geçmek	spring across v.
115	General	yürüyerek geçmek	pass by v.
116	General	avantaj birine geçmek	gain the upper hand v.
117	General	iş başına geçmek	come into power v.
118	General	hükmü geçmek	expire v.
119	General	hızla geçmek	streak v.
120	General	delip geçmek	empierce v.
121	General	taşak geçmek	jeer at v.
122	General	karşıdan karşıya geçmek	cross over v.
123	General	geçmek (tasarı/teklif vb meclisten)	go through v.
124	General	sıyırıp geçmek	glance off v.
125	General	yerine geçmek	substitute somebody v.
126	General	vızır vızır geçmek	whiz v.
127	General	feleğin çemberinden geçmek	go through the mill v.
128	General	bir adımda (birşeyin) üstünden geçmek	stride over v.
129	General	büyük bir hızla geçmek	whirl v.
130	General	emeği geçmek	contribute efforts v.
131	General	harekete geçmek	start to move v.
132	General	önüne geçmek	prohibit v.
133	General	kıyak geçmek	go easy on v.
134	General	oylamaya geçmek	closure v.
135	General	dalga geçmek	jape v.
136	General	geçmek (zaman)	go on v.
137	General	gülüp geçmek	laugh away v.
138	General	hızla öne geçmek	shoot ahead v.
139	General	harekete geçmek	energise v.
140	General	yerine geçmek	go on v.
141	General	acısı geçmek	(a sorrow, pain) to stop v.
142	General	ezilip iç içe geçmek	telescope v.
143	General	üzerinden geçmek	fly over v.
144	General	başkasının yerine geçmek	supersede v.
145	General	üstünden geçmek	get over v.
146	General	geçmek (sınav sınıf vb'ni)	get through v.
147	General	dalga geçmek	rib v.
148	General	ırzına geçmek	force v.
149	General	karşı hücuma geçmek	counterattack v.
150	General	geçmek (hastalık)	clear up v.
151	General	dalga geçmek	trifle v.
152	General	geçmek (karşıdan karşıya)	cross v.
153	General	(huy) geçmek	rub off on v.
154	General	dalga geçmek	slack off v.
155	General	üzerinden geçmek (bir yerin)	sweep v.
156	General	harekete geçmek	gang v.
157	General	kendinden geçmek	lose one's head v.
158	General	tarihe geçmek	go down in history v.
159	General	kadastroya geçmek	be registered in a cadastre v.
160	General	atlayarak geçmek (bir konudan başka bir konuya)	skip v.
161	General	ıska geçmek	ignore v.
162	General	boynuz kulağı geçmek	surpass one's elder v.
163	General	birini geçmek	go someone one better v.
164	General	yerine geçmek	stand for v.
165	General	temasa geçmek	get in touch with v.
166	General	üstünden geçmek	hump v.
167	General	yarıp geçmek	plow v.
168	General	yerine geçmek	displace v.
169	General	tek geçmek	be one's favourite v.
170	General	dalga geçmek	cod v.
171	General	dalga geçmek	gibe v.
172	General	üzerinden geçmek	retrace v.
173	General	vın diye geçmek	rip v.
174	General	birbirine geçmek	mesh v.
175	General	başından geçmek	happen to v.
176	General	yarışta en ileriye geçmek	forge ahead v.
177	General	caddeyi dikkatsizce geçmek	jaywalk v.
178	General	üzerinden geçmek	hump v.
179	General	dalga geçmek	make merry over v.
180	General	geçmek bilmemek	drag behind v.
181	General	üzerinden geçmek	walk through v.
182	General	sınavı geçmek	pass an examination v.
183	General	imbikten geçmek	distill v.
184	General	geçmek bilmemek	drag on v.
185	General	tarihe geçmek	make history v.
186	General	büyük bir hızla geçmek	flash v.
187	General	belirli bir vitese geçmek	shift up into v.
188	General	ayağını kaydırıp yerine geçmek	supplant v.
189	General	belirli bir düzen içinde geçmek	parade v.
190	General	birbirine geçmek	intertwine v.
191	General	hızla geçmek	whish v.
192	General	kolayca geçmek	walk away from v.
193	General	içi geçmek	nap v.
194	General	dalga geçmek	razz v.
195	General	harekete geçmek	stir v.
196	General	ezip geçmek	walk over somebody v.
197	General	harekete geçmek	bestir oneself v.
198	General	vızır vızır geçmek	whirl v.
199	General	ders geçmek	pass a course v.
200	General	salınarak geçmek	sweep v.
201	General	bir sıçrayışta (bir şeyin) üstünden geçmek	spring over v.
202	General	geri plana geçmek	recede v.
203	General	harekete geçmek	step up to the plate v.
204	General	hızla geçmek	shoot ahead of v.
205	General	başa geçmek	take the lead v.
206	General	kendinden geçmek	lose consciousness v.
207	General	geçmek (zaman/toplantı)	go v.
208	General	matrak geçmek	rib v.
209	General	geçmek (çöl)	track v.
210	General	sözü geçmek	be talked about v.
211	General	ıska geçmek	disregard v.
212	General	sözü geçmek	be influential v.
213	General	kendinden geçmek	blackout v.
214	General	yürüyerek geçmek	pass v.
215	General	yıldırım hızıyla geçmek	shoot by v.
216	General	geçmek (sınav sınıf vb'ni)	go through v.
217	General	yerine geçmek	sub v.
218	General	içi geçmek	shrivel v.
219	General	matrak geçmek	tease v.
220	General	içinden geçmek	traverse v.
221	General	gemi ile geçmek	navigate v.
222	General	hücuma geçmek	give assault v.
223	General	başına geçmek	take the helm of v.
224	General	arkasından yetişip önüne geçmek	overhaul v.
225	General	iktidara geçmek	come into power v.
226	General	geçmek (rakibi)	get ahead of v.
227	General	eğilip bükülerek geçmek	wriggle v.
228	General	yarıp geçmek	plough v.
229	General	kahkahalarla birisiyle dalga geçmek	jeer at v.
230	General	eline geçmek	find v.
231	General	hakkı yokken sırada bekleyenlerin önüne geçmek	jump the queue v.
232	General	atağa geçmek	attack v.
233	General	kendinden geçmek	break down v.
234	General	altından geçmek	cross under v.
235	General	dümen başına geçmek	take the helm v.
236	General	belirli bir sıra halinde geçmek	parade v.
237	General	nazı geçmek	have influence over v.
238	General	kendinden geçmek	faint v.
239	General	üstünden geçmek	traverse v.
240	General	üzerinden geçmek	bestride v.
241	General	aklından geçmek	cross one's mind v.
242	General	transit geçmek	transit v.
243	General	sözü geçmek	rule the roast v.
244	General	koşarak geçmek	run over v.
245	General	kıyak geçmek	smooth the way for somebody v.
246	General	etrafından geçmek (bir yerin)	skirt v.
247	General	birbirine geçmek	lock v.
248	General	başından geçmek	happen v.
249	General	başka bir konuma geçmek	transfer v.
250	General	vadesi geçmek	be overdue v.
251	General	başa geçmek	come in v.
252	General	bir tondan başka bir tona geçmek	modulate v.
253	General	geçmek bilmemek	linger v.
254	General	yarıp geçmek	plow through v.
255	General	dalga geçmek	shirk v.
256	General	sözü geçmek	call the shots v.
257	General	birinin ismini deyip de geçmek	sell someone short v.
258	General	önüne geçmek	head off v.
259	General	… için harekete geçmek	militate for v.
260	General	harekete geçmek	mobilize v.
261	General	temasa geçmek	get on to somebody v.
262	General	sınırı geçmek	cross the frontier v.
263	General	atlayarak geçmek	stride v.
264	General	biriyle dalga geçmek	pull one's leg v.
265	General	geçmek bilmemek	wear away v.
266	General	yerine geçmek	take the place of v.
267	General	sözü geçmek	be mentioned v.
268	General	sıyırıp geçmek	graze v.
269	General	atlayarak geçmek	skip v.
270	General	ezip geçmek	sweep v.
271	General	öne geçmek	forge ahead v.
272	General	geçmek (bir engelin üstünden)	take v.
273	General	utancından yerin dibine geçmek	feel like 30 cents v.
274	General	geçmek (yarışta)	outstrip v.
275	General	durmadan geçmek (bir taşıt durması gereken bir yerden)	go through v.
276	General	geçmek (sınırını)	transgress v.
277	General	yetişip geçmek	overreach v.
278	General	zaman geçmek	go on v.
279	General	eline geçmek	earn v.
280	General	en son teknikleri uygulamaya geçmek	update v.
281	General	arasından geçmek	thread v.
282	General	sıyırıp geçmek	skim v.
283	General	öne geçmek	come to the fore v.
284	General	başa geçmek	take control v.
285	General	deyip geçmek	underrate v.
286	General	ıska geçmek	miss a target v.
287	General	fermaya geçmek (av köpeği)	set v.
288	General	olarak geçmek	pass for v.
289	General	boyunu geçmek (su)	be over one's head v.
290	General	dalga geçmek	banter v.
291	General	dalga geçmek	monkey around v.
292	General	içi geçmek	drop off v.
293	General	harekete geçmek	gang up v.
294	General	atlayıp geçmek	pass over v.
295	General	atağa geçmek	proceed to attack v.
296	General	araba ile geçmek	overtake v.
297	General	yerine geçmek	subrogate v.
298	General	üstünden geçmek	cross over v.
299	General	es geçmek	skip v.
300	General	bir üst seviyeye geçmek	upgrade v.
301	General	içi geçmek	doze off v.
302	General	üstünden geçmek	pass over v.
303	General	yerine geçmek (başkasının/başka bir şeyin)	take over v.
304	General	olarak geçmek	be accepted as v.
305	General	yükselişe geçmek	be on the rise v.
306	General	atağa geçmek	start work on with purpose and vigor v.
307	General	içi geçmek	faint v.
308	General	ele geçmek	be caught v.
309	General	buldozerle üzerinden geçmek	bulldoze v.
310	General	nazı geçmek	have influence v.
311	General	yerin dibine geçmek	feel like 30 cents v.
312	General	başına güneş geçmek	get sunstroke v.
313	General	duruma geçmek	switch into v.
314	General	sözü geçmek	call the tune v.
315	General	sınırını geçmek	transcend v.
316	General	taarruza geçmek	take the offensive v.
317	General	yol açıp arasından geçmek	plow through v.
318	General	başkasının eline geçmek	change hands v.
319	General	hızla geçmek	flit v.
320	General	başından geçmek	pass through v.
321	General	rüzgar gibi geçmek	streak v.
322	General	alev gibi yalayıp geçmek	lick v.
323	General	ötesine geçmek	overreach v.
324	General	kıvrıla kıvrıla biryerden geçmek	worm one's way through v.
325	General	yıldırım gibi geçmek	shoot past v.
326	General	başından geçmek	fare v.
327	General	geçmek (bir hastalık)	get over v.
328	General	bir yandan öbür yana geçmek	traverse v.
329	General	ileri geçmek	pass forward v.
330	General	birbirine geçmek	intertangle v.
331	General	yürüyerek üzerinden geçmek	step over v.
332	General	geçmek (tasarı/teklif vb meclisten)	get through v.
333	General	çarpıp üstünden geçmek	run over v.
334	General	modası geçmek	go out of date v.
335	General	geçmek (üstünlük açısından)	surpass v.
336	General	aklından geçmek	pass through one's mind v.
337	General	dalga geçmek	jibe v.
338	General	çok hızlı geçmek	whiz v.
339	General	uçarak geçmek	wing v.
340	General	gülüp geçmek	frolic v.
341	General	sicile geçmek	register v.
342	General	gırgır geçmek	make fun v.
343	General	hora geçmek	be appreciated v.
344	General	yerine geçmek	prevail v.
345	General	arasından geçmek	pass through v.
346	General	teleskopun elemanları gibi iç içe geçmek	telescope v.
347	General	transit geçmek	pass in transit v.
348	General	sıyırıp geçmek	clear v.
349	General	bir uygulamadan başka bir uygulamaya geçmek	change over v.
350	General	utancından yerin dibine geçmek	feel cheap v.
351	General	yürüyerek geçmek	stride v.
352	General	başından geçmek	know v.
353	General	altyazı geçmek	subtitle v.
354	General	önüne geçmek	avert v.
355	General	boydan boya geçmek	go across v.
356	General	hızla geçmek	shoot v.
357	General	yan yola geçmek	shunt v.
358	General	zaman geçmek	lapse v.
359	General	arabayla önünden geçmek	drive by v.
360	General	birbirine geçmek	interlace v.
361	General	yerine geçmek	supplant v.
362	General	yavaş yavaş öne geçmek	draw ahead v.
363	General	yerine geçmek	take somebody's place v.
364	General	birbirine geçmek	fit together v.
365	General	koşarak geçmek	run v.
366	General	yanından geçmek	bypass v.
367	General	sığ yerden yürüyerek geçmek	ford v.
368	General	kendinden geçmek	be overwhelmed v.
369	General	geçmek bilmemek	drag v.
370	General	içinden geçmek	perforate v.
371	General	at ile üzerinden geçmek	override v.
372	General	hücuma geçmek	sally v.
373	General	faaliyete geçmek	go into action v.
374	General	yönetime geçmek	accede v.
375	General	bir uygulamadan başka bir uygulamaya geçmek	change over from v.
376	General	geçmek bilmemek	wear on v.
377	General	teğet geçmek	be tangent to v.
378	General	vın diye geçmek	zoom v.
379	General	kendinden geçmek	be entranced v.
380	General	hükmü geçmek	have authority v.
381	General	birbirine geçmek (çark dişi)	mesh v.
382	General	geçmek (ruh ölümden sonra bir bedenden başka bir bedene)	transmigrate v.
383	General	kuyruktakilerin önüne geçmek	jump the queue v.
384	General	birden aklından geçmek	flash through one's mind v.
385	General	elemeyi geçmek	win a qualifying heat v.
386	General	ırzına geçmek	violate v.
387	General	öne geçmek	get the upper hand v.
388	General	hükmü geçmek	have authority over v.
389	General	bir uygulamadan başka bir uygulamaya geçmek	change over to v.
390	General	delip geçmek	thrust through v.
391	General	geçmek (başka yere)	adjourn v.
392	General	kıvrıla kıvrıla biryerden geçmek	worm through v.
393	General	biriyle dalga geçmek	pull someone's leg v.
394	General	dalga geçmek	rag v.
395	General	iç içe geçmek	telescope v.
396	General	ırzına geçmek	interfere with v.
397	General	imbikten geçmek	distil v.
398	General	sessizce geçmek	slide v.
399	General	arasından geçmek	penetrate v.
400	General	taarruza geçmek	charge v.
401	General	sözü geçmek	have influence v.
402	General	başından geçmek	experience v.
403	General	önüne geçmek	get ahead v.
404	General	avurdu avurduna geçmek	be gaunt v.
405	General	avurdu avurduna geçmek	grow lean and gaunt v.
406	General	alay geçmek	make fun of v.
407	General	ancak geçmek (dar bir yerden)	skin through v.
408	General	güçbela geçmek (dar bir yerden)	skin through v.
409	General	açıktan geçmek	steer off v.
410	General	delip geçmek	impale v.
411	General	bağlantıya geçmek	get in touch with v.
412	General	ile temasa geçmek	get in touch with v.
413	General	bağlantıya geçmek	make contact v.
414	General	emeği geçmek	pull one's weight v.
415	General	şirketin başına geçmek	head the company v.
416	General	birisinden sonra şirketin başına geçmek	head the company after someone v.
417	General	başına geçmek	head v.
418	General	sınavı iyi geçmek	(one's exam/test) go well v.
419	General	seri üretime geçmek	commence mass production v.
420	General	bir malın seri üretimine geçmek	commence mass production of v.
421	General	konusu geçmek	be mentioned v.
422	General	(zaman) geçmek	elapse v.
423	General	(karşıya) geçmek	cross v.
424	General	otomasyona geçmek	automatise v.
425	General	otomasyona geçmek	automatize v.
426	General	otomasyona geçmek	automate v.
427	General	önüne geçmek	get ahead of somebody v.
428	General	güzel geçmek (fuar vb)	go great v.
429	General	sipariş geçmek	place an order with v.
430	General	sipariş geçmek	make an order v.
431	General	sipariş geçmek	send an order v.
432	General	çok emeği geçmek	support v.
433	General	elekten geçmek	pass through the sieve v.
434	General	elekten geçmek	be sifted out v.
435	General	elekten geçmek	pass through the sifter v.
436	General	elemeleri geçmek	make the cut v.
437	General	transa geçmek	fall into a trance v.
438	General	transa geçmek	enter a hypnotic state v.
439	General	transa geçmek	go into a trance v.
440	General	üretime geçmek	start production v.
441	General	dalga geçmek	kid around with someone v.
442	General	gır gır geçmek	make a fool of somebody v.
443	General	gırgır geçmek	make a fool of somebody v.
444	General	gırgır geçmek	take the mickey out of somebody v.
445	General	gır gır geçmek	take the mickey out of somebody v.
446	General	gır gır geçmek	make fun of somebody v.
447	General	gırgır geçmek	make fun of somebody v.
448	General	zamanı geçmek	become void v.
449	General	zamanı geçmek	be outmoded (for something) expire v.
450	General	zamanı geçmek	be out of date v.
451	General	sınıfını geçmek	get through v.
452	General	meclisten geçmek (tasarı vb)	get through v.
453	General	denetimden geçmek	be checked v.
454	General	değişikliklerden geçmek	pass through changes v.
455	General	değişikliklerden geçmek	have changes v.
456	General	denetimden geçmek	be controlled v.
457	General	değişikliklerden geçmek	be changed v.
458	General	değişikliklerden geçmek	go through changes v.
459	General	çabuk geçmek	pass quickly v.
460	General	denetimden geçmek	be audited v.
461	General	denetimden geçmek	be inspected v.
462	General	çapraz geçmek	cross diagonally v.
463	General	ergenliğe geçmek	reach puberty v.
464	General	hayatı gözünün önünden geçmek	(one's life) flash before one's eyes v.
465	General	dönemeçten geçmek	pass a curve (in a road) v.
466	General	dönemeçten geçmek	pass a turning point v.
467	General	dönemeçten geçmek	pass a critical point v.
468	General	dönemeçten geçmek	pass a bend (in a road) v.
469	General	kara geçmek	move into profit v.
470	General	bir sonraki adıma geçmek	move on to the next step v.
471	General	bir sonraki adıma geçmek	go next step v.
472	General	bir sonraki adıma geçmek	proceed to the next step v.
473	General	vatandaşlığa geçmek	take (a certain country's) citizenship v.
474	General	inişe geçmek	peel off v.
475	General	vatandaşlığa geçmek	acquire (a certain country's) citizenship v.
476	General	vatandaşlığına geçmek	acquire (a certain country's) citizenship v.
477	General	vatandaşlığına geçmek	take (a certain country's) citizenship v.
478	General	(bir şeyin) yanından geçmek	walk along v.
479	General	yanından geçmek (nehir vb)	stroll along (such as a river) v.
480	General	birbirine geçmek	interdigitate v.
481	General	harekete geçmek	set over v.
482	General	iltimas geçmek	bestow a privilege upon v.
483	General	iltimas geçmek	bestow a privilege on v.
484	General	inişe geçmek	start to descend v.
485	General	inişe geçmek	start descending v.
486	General	inişe geçmek	start to decline v.
487	General	onaydan geçmek	gain approval v.
488	General	onaydan geçmek	be met with approval v.
489	General	sınırdan geçmek	go through border v.
490	General	onaydan geçmek	get approval v.
491	General	sağlık kontrollerinden geçmek	undergo medical examinations v.
492	General	onaydan geçmek	win approval v.
493	General	onaydan geçmek	obtain approval v.
494	General	sınavı geçmek	scrape through the exam v.
495	General	seçim barajını geçmek	pass the election threshold v.
496	General	yoldan geçmek	pass by v.
497	General	yoldan geçmek	pass through the street v.
498	General	safhadan geçmek	go through a phase v.
499	General	(araçla) sınırı geçmek	drive across the border v.
500	General	aşamasından geçmek	go through the phase of v.