up-

"up-" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	up- ök.	yukarı anlamı veren ön ek
2	Genel	up- ök.	yukarıya doğru anlamı veren ön ek
3	Genel	up- ök.	üst anlamı veren ön ek

"up-" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	follow-up i.	takip
We need broadly based follow-up systems in different eco-systems in different types of water. Farklı su türlerindeki farklı eko-sistemlerde geniş tabanlı takip sistemlerine ihtiyacımız var. More Sentences
2	Yaygın Kullanım	clean up f.	temizlemek
Now the operators will also have to clean up content. Şimdi operatörler de içeriği temizlemek zorunda kalacaklar. More Sentences
3	Yaygın Kullanım	stand up f.	ayağa kalkmak
I applaud the fact that the European Union wants to stand up for these people. Avrupa Birliği'nin bu insanlar için ayağa kalkmasını alkışlıyorum. More Sentences
4	Yaygın Kullanım	speed up f.	hızlandırmak
We also share her desire for their application to be speeded up. Ayrıca başvurularının hızlandırılması arzusunu da paylaşıyoruz. More Sentences
5	Yaygın Kullanım	cover up f.	örtmek
What pain are you trying to cover up with alcohol? Hangi acıyı alkolle örtmeye çalışıyorsun? More Sentences
6	Yaygın Kullanım	pile up f.	birikmek
Structural Funds payments have piled up to an alarming extent. Yapısal Fon ödemeleri endişe verici ölçüde birikmiştir. More Sentences
7	Yaygın Kullanım	blow up f.	patlatmak
After you blow up those balloons, could you sweep the room? Şu balonları patlattıktan sonra odayı süpürür müsün? More Sentences
8	Yaygın Kullanım	pick up f.	toplamak
They are left to pick up the pieces, so they need help. Parçaları toplamak onlara kalıyor, bu yüzden yardıma ihtiyaçları var. More Sentences
9	Yaygın Kullanım	cheer up f.	neşelendirmek
Hoping to cheer up his wife, Tom bought her a beautiful pearl necklace. Karısını neşelendirmeyi uman Tom, ona güzel bir inci kolye aldı. More Sentences
10	Yaygın Kullanım	put up with f.	katlanmak
We just have to put up with it, as it were. Biz buna öylece katlanmak zorundayız, her nasılsa o şekilde. More Sentences
11	Yaygın Kullanım	pile up f.	yığmak
Keiko deftly piles up the dishes and takes them to the sink. Keiko bulaşıkları ustalıkla yığıyor ve lavaboya götürüyor. More Sentences
12	Yaygın Kullanım	hurry up f.	acele etmek
Just tell her to hurry up. Ona acele etmesini söyle. More Sentences
13	Yaygın Kullanım	sum up f.	özetlemek
That sums up what I wanted to say today. Bugün söylemek istediklerimin özeti budur. More Sentences
14	Yaygın Kullanım	break up f.	ayrılmak
The enlargement negotiations are broken up into 38 different chapters. Genişleme müzakereleri 38 farklı başlığa ayrılmıştır. More Sentences
15	Yaygın Kullanım	cheer up f.	neşelenmek
The situation is improving, so cheer up! Durum iyiye gidiyor, o yüzden neşelen! More Sentences
16	Yaygın Kullanım	chop up f.	doğramak
Mary cut herself while she was chopping up onions. Mary soğan doğrarken kendini kesti. More Sentences
17	Yaygın Kullanım	act up f.	yaramazlık yapmak
Our teacher got mad at Tom because he was acting up in class. Sınıfta yaramazlık yaptığı için öğretmenimiz Tom'a kızdı. More Sentences
18	Yaygın Kullanım	throw up f.	kusmak
Personally, it makes me want to throw up. Şahsen bende kusma isteği uyandırıyor. More Sentences
19	Yaygın Kullanım	give up f.	bırakmak
Iraq agreed, among other things, to give up all its weapons of mass destruction and long-range missiles. Irak, diğer hususların yanı sıra, tüm kitle imha silahlarını ve uzun menzilli füzelerini bırakmayı kabul etmiştir. More Sentences
20	Yaygın Kullanım	warm up f.	ısıtmak
Tom asked Mary to warm up some leftovers. Tom Mary'den kalan yemekleri ısıtmasını istedi. More Sentences
21	Yaygın Kullanım	set up f.	kurmak
The Radio and Television Supreme Board (RTUK) was set up in 1994 in order to control terrestrial broadcasting. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), karasal yayıncılığı kontrol etmek amacıyla 1994 yılında kurulmuştur. More Sentences
22	Yaygın Kullanım	stand up f.	kalkmak
Have no fear, and stand up, for I love you. Korkusuz ol ve kalk ayağa, çünkü seviyorum seni. More Sentences
23	Yaygın Kullanım	get up f.	kalkmak
I do hope you think it is worthwhile getting up that early. Umarım o kadar erken kalkmaya değeceğini düşünüyorsundur. More Sentences
24	Yaygın Kullanım	use up f.	tüketmek
We have used up the coal. Kömürü tükettik. More Sentences
25	Yaygın Kullanım	give up f.	vazgeçmek
If today we give up any coordination of economic policies, what will be left of our ability to use the euro? Bugün ekonomi politikalarının koordinasyonundan vazgeçersek, Euro'yu kullanma kabiliyetimizden geriye ne kalır ki? More Sentences
26	Yaygın Kullanım	wake up f.	uyanmak
Along the way, nations have woken up and governments have woken up. Yol boyunca uluslar uyandı ve hükümetler uyandı. More Sentences
27	Yaygın Kullanım	end up f.	sonuçlanmak
Often, what they end up with is death in the Mediterranean. Çoğu zaman da Akdeniz'de ölümle sonuçlanmaktadır. More Sentences
28	Yaygın Kullanım	show up f.	ortaya çıkmak
Aya's been gone since the bugs showed up. Aya, bu böceklerin ortaya çıkmasından sonra kayboldu. More Sentences
29	Yaygın Kullanım	call up f.	telefon etmek
Ever since that little kid called up everyone wants to call and tell me to kill myself. O küçük çocuk aradığından beri herkes telefon edip kendimi öldürmemi söylüyor. More Sentences
30	Yaygın Kullanım	open up f.	açmak
That is how our society will work in new directions, opening up new paths. Toplumumuz bu şekilde yeni yönlerde çalışacak, yeni yollar açacaktır. More Sentences
31	Yaygın Kullanım	stuck-up s.	burnu havada
Tom is stuck-up. Tom burnu havada. More Sentences
32	Yaygın Kullanım	up ünl.	yukarı
It is time we moved the bar up a few notches and looked for new challenges. Artık çıtayı birkaç kademe yukarı taşımanın ve yeni zorluklar aramanın zamanı geldi. More Sentences
33	Yaygın Kullanım	sober up f.	ayılmak
I've sobered up a bit. Ben biraz ayıldım. More Sentences
General
34	Genel	waking up i.	uyanma
Waking up is the opposite of falling asleep. Uyanmak uykuya dalmanın tersidir. More Sentences
35	Genel	break up i.	dağılma
This sort of incident could have resulted in the break up of the European Union. Bu tür bir olay Avrupa Birliği'nin dağılmasıyla sonuçlanabilirdi. More Sentences
36	Genel	bringing up i.	yetiştirme
Bringing up a baby is hard work. Bir bebek yetiştirmek zordur. More Sentences
37	Genel	piling up i.	birikme
I can see the requests to speak piling up on my desk. Masamda biriken konuşma taleplerini görebiliyorum. More Sentences
38	Genel	break-up i.	dağılma
The major powers bear a huge part of the responsibility for the break-up of the former Yugoslavia. Büyük güçler, eski Yugoslavya'nın dağılmasındaki sorumluluğun büyük bir kısmını taşımaktadır. More Sentences
39	Genel	hold-up i.	gecikme
This will avoid bureaucratic hold-ups, which result in constant bottlenecks and delays. Bu sayede sürekli darboğazlara ve gecikmelere yol açan bürokratik tıkanıklıklar önlenecektir. More Sentences
40	Genel	make-up i.	makyaj
Mary took a little mirror out of her purse and checked her hair and make-up. Mary çantasından küçük bir ayna çıkardı ve saçını ve makyajını kontrol etti. More Sentences
41	Genel	clean-up i.	temizleme
No longer should the public bear the burden of clean-up costs when often the polluter has walked away. Çoğu zaman kirleten çekip gitmişken, temizleme masraflarının yükünü artık kamu üstlenmemelidir. More Sentences
42	Genel	hang-up i.	takıntı
She's got a hang-up about me being perfect. Onun benim mükemmel olmam hakkında bir takıntısı var. More Sentences
43	Genel	follow-up i.	takip etme
I have three follow-up points in relation to what you have said. Söylediklerinizle ilgili olarak takip etmem gereken üç nokta var. More Sentences
44	Genel	cover-up i.	örtbas
That is when secrecy and cover-up begin. İşte o zaman gizlilik ve örtbas başlıyor. More Sentences
45	Genel	make-up i.	yapı
However, one can question whether a government of a different make-up would have managed to make the same progress. Bununla birlikte farklı bir yapıya sahip bir hükümetin aynı ilerlemeyi sağlayıp sağlayamayacağı sorgulanabilir. More Sentences
46	Genel	up-to-date information i.	güncel bilgi
Electric computers provide managers with detailed, up-to-date information. Elektrikli bilgisayarlar yöneticilere detaylı ve güncel bilgiler sağlar. More Sentences
47	Genel	mix-up i.	karışıklık
There might've been a mix-up. Bir karışıklık olmuş olabilir. More Sentences
48	Genel	push-up i.	şınav
He does ten push-ups every morning. Her sabah on şınav çeker. More Sentences
49	Genel	set-up i.	yapı
That is why we must take an extremely careful approach to changing the set-up of the COM in tobacco. İşte bu nedenle tütünde COM'un yapısını değiştirmek için son derece dikkatli bir yaklaşım benimsemeliyiz. More Sentences
50	Genel	tune-up i.	ayar
I think it needs a tune-up. Sanırım bir ayara ihtiyacı var. More Sentences
51	Genel	pick-up i.	kamyonet
Tom got in his pick-up truck and drove off. Tom kamyonetine bindi ve gitti. More Sentences
52	Genel	set-up i.	durum
This revealed a grotesque set-up in terms of its lack of legal legitimacy. Bu durum, yasal meşruiyetten yoksun olması bakımından grotesk bir düzeneği ortaya çıkarmıştır. More Sentences
53	Genel	pick-up i.	pikap
This category may also include pick-ups. Bu kategori, pikapları da içerebilir. More Sentences
54	Genel	a follow-up i.	devamı (niteliğinde)
I should like to ask a follow-up question. Bir devam sorusu sormak istiyorum. More Sentences
55	Genel	warm-up i.	ısınma
The athletes engaged in a rigorous warm-up before the race. Sporcular yarıştan önce ısınma hareketleri yaptı. More Sentences
56	Genel	washing-up i.	bulaşık yıkama
She always got out of washing-up. O, her zaman bulaşık yıkamaktan kaytarırdı. More Sentences
57	Genel	breaking up i.	(çiftlerin) ayrılması
After breaking up with his girlfriend he moped around the house for a whole month. Kız arkadaşından ayrıldıktan sonra bir ay boyunca evin içinde aylak aylak dolaştı. More Sentences
58	Genel	mock-up i.	tam boy maket
The architect presented a mock-up of the building. Mimar, binanın tam boy maketini sergiledi. More Sentences
59	Genel	back up plan i.	yedek plan
Tom always had a back up plan. Tom'un her zaman bir yedek planı vardır. More Sentences
60	Genel	washing-up liquid (uk) i.	bulaşık deterjanı
There are still far too many deaths as a result of children drinking washing-up liquids or cleaning fluids. Çocukların bulaşık deterjanı ya da temizlik sıvısı içmesi sonucu hala çok fazla ölüm vakası yaşanmaktadır. More Sentences
61	Genel	touch-up i.	rötuş
The landscape painter made some touch-ups to the painting. Manzara ressamı tabloda bazı rötuşlar yaptı. More Sentences
62	Genel	hold-up i.	soygun
What we are witnessing here is a hold-up. Burada tanık olduğumuz şey bir soygundur. More Sentences
63	Genel	eat up f.	yiyip bitirmek
Please eat up your dinner. Lütfen akşam yemeğini bitir. More Sentences
Common Usage
64	Yaygın Kullanım	line up f.	sıralanmak
65	Yaygın Kullanım	shut up f.	susturmak
66	Yaygın Kullanım	freshen up f.	ferahlamak
67	Yaygın Kullanım	break up f.	ilişkiyi kesmek
68	Yaygın Kullanım	froth up f.	köpürtmek
69	Yaygın Kullanım	blow up f.	şişirmek
70	Yaygın Kullanım	straighten up f.	doğrulmak
71	Yaygın Kullanım	curl up f.	kıvırmak
72	Yaygın Kullanım	pick up f.	almak (bir yere gelip/gidip birini)
73	Yaygın Kullanım	pay up f.	tamamen ödemek
74	Yaygın Kullanım	pick up f.	radyoda duymak
75	Yaygın Kullanım	pick up f.	yerden kaldırmak
76	Yaygın Kullanım	pay up f.	borcunu kapamak
77	Yaygın Kullanım	sum up f.	toplamak
78	Yaygın Kullanım	follow-up f.	izlemek
79	Yaygın Kullanım	show up f.	çıkagelmek
80	Yaygın Kullanım	work up f.	geliştirmek
81	Yaygın Kullanım	work up f.	körüklemek
82	Yaygın Kullanım	call up f.	anımsamak
83	Yaygın Kullanım	call up f.	hatırlatmak
84	Yaygın Kullanım	dress up f.	giydirmek
85	Yaygın Kullanım	sober somebody up f.	ayıltmak
General
86	Genel	look up table i.	taramalı tablo
87	Genel	split up i.	ayrılma
88	Genel	tune up i.	ses açma
89	Genel	washing up i.	yıkama
90	Genel	ripping up i.	paralama
91	Genel	waking up i.	uyanış
92	Genel	giving up i.	vazgeçme
93	Genel	up i.	çıkış
94	Genel	kick up i.	kışkırtma
95	Genel	puffing up i.	şişirme
96	Genel	pump up i.	değişiklik
97	Genel	digging up i.	eşme
98	Genel	filling up i.	siltasyon
99	Genel	lace up i.	bağcıklı ayakkabı
100	Genel	living up to i.	daha önceden belirlenmiş olan standartları karşılama
101	Genel	being choked up i.	tıkanıklık
102	Genel	wake up service i.	uyandırma servisi
103	Genel	push up i.	şınav
104	Genel	summing up i.	özetleme
105	Genel	standing up i.	kıyam
106	Genel	cutting up i.	doğrama
107	Genel	crack up i.	güçten düşme
108	Genel	up i.	uyarıcı
109	Genel	step up i.	yürüme yolu
110	Genel	fire something up i.	fayrap etmek (soba/kalorifer vb'ni)
111	Genel	top up electricity i.	ilave elektrik
112	Genel	jump up and down i.	başlama noktası
113	Genel	speed up i.	tüzük
114	Genel	silting up i.	siltasyon
115	Genel	warning up i.	uyarma
116	Genel	choking up i.	tıkama
117	Genel	winding up i.	kurgu
118	Genel	adopted girl brought up as a servant i.	ahretlik
119	Genel	blowing something up i.	şişirme
120	Genel	heating up i.	ısınma
121	Genel	soaking up i.	ıslanma
122	Genel	summing up i.	özet
123	Genel	back up electricity i.	yedek elektrik
124	Genel	living up to i.	birinin beklentilerini karşılama
125	Genel	sprouting up i.	türeme
126	Genel	rounding up i.	yuvarlama
127	Genel	being puffed up with pride i.	kabarma
128	Genel	foul up i.	karışıklık
129	Genel	start up i.	başlangıç
130	Genel	bringing up i.	terbiye
131	Genel	making up i.	uydurma
132	Genel	easing up on foreign investment i.	yabancı ülkelerdeki yatırımlarda kolaylık
133	Genel	sprining up i.	türeme
134	Genel	setting up i.	kurulması
135	Genel	crystal pick up i.	pikap iğnesi
136	Genel	jack up i.	artış yapma
137	Genel	up i.	artış
138	Genel	being choked up i.	tıkanma
139	Genel	making up i.	telafi etme
140	Genel	going up i.	çıkma
141	Genel	breaking up i.	parçalayan
142	Genel	breaking up i.	ilişkiyi bitirme
143	Genel	breaking up i.	ayrılma (sevgiliden)
144	Genel	blazing up i.	alevlenme
145	Genel	coil up i.	mesafeleri kapatma
146	Genel	coil up i.	ileriye yanaşma
147	Genel	flaming up i.	alevlenme
148	Genel	runner up i.	ikinci gelen
149	Genel	runner up i.	yarış ikincisi
150	Genel	runner up i.	ikinci (yarış)
151	Genel	runner up i.	yarışta ikinci gelen
152	Genel	bringing up i.	çocuk terbiyesi
153	Genel	close up i.	yakın görüş
154	Genel	close up i.	samimi anlatım
155	Genel	smash up i.	şiddetli çarpışma
156	Genel	setting up i.	kurma
157	Genel	dial up signal i.	çevir sinyali
158	Genel	company sign up i.	şirkete kaydolma
159	Genel	blood build up i.	kanlanma
160	Genel	blood build up i.	kan toplama
161	Genel	top up card i.	ekstra kontör
162	Genel	top up card i.	ekstra sim kart
163	Genel	page up i.	önceki sayfa
164	Genel	kick up i.	kavga
165	Genel	punch up i.	kavga
166	Genel	lock up i.	karşılıklı ketlenme
167	Genel	year of start up i.	başlangıç yılı
168	Genel	blow-up i.	patlama
169	Genel	blowing-up i.	patlama
170	Genel	blow-up i.	infilak
171	Genel	bang-up i.	müthiş
172	Genel	big close-up i.	yakın çekim
173	Genel	booze-up i.	içki alemi
174	Genel	booze-up i.	cümbüş
175	Genel	big close-up i.	baş plan
176	Genel	blow-up i.	büyültme
177	Genel	booze-up i.	alem
178	Genel	back-up i.	yedekli
179	Genel	back-up i.	arka
180	Genel	back-up i.	rezerv
181	Genel	break-up i.	parçalanma
182	Genel	blow-up i.	agrandisman
183	Genel	let-up i.	azalma
184	Genel	make-up i.	düzen
185	Genel	crack-up i.	yıkılma
186	Genel	bust-up i.	tartışma
187	Genel	get-up-and-go i.	itici güç
188	Genel	make-up i.	yaradılış
189	Genel	make-up i.	terkip
190	Genel	lock-up i.	bloke etme
191	Genel	burst-up i.	cümbüş
192	Genel	make-up room i.	makyaj odası
193	Genel	follow-up i.	tetkikin devamı
194	Genel	made-up clothes i.	konfeksiyon
195	Genel	make-up i.	yapılış
196	Genel	build-up i.	yığılma
197	Genel	flare-up i.	parlama
198	Genel	burst-up i.	patlama
199	Genel	get-up-and-go i.	enerji
200	Genel	casting-up i.	toplama
201	Genel	get-up i.	düzen
202	Genel	hook-up i.	birkaç cihaz veya elektrik devresinin birbirine bağlanması
203	Genel	follow-up i.	izlem
204	Genel	hard-up family i.	düşük gelirli aile
205	Genel	make-up i.	bileşim
206	Genel	make-up artist i.	makyajcı
207	Genel	bust-up i.	ağız kavgası
208	Genel	build-up i.	reklam
209	Genel	make-up i.	tertip
210	Genel	make-up i.	telafi çalışması
211	Genel	higher-up i.	üst düzey
212	Genel	make-up i.	tasarım
213	Genel	extreme close-up i.	ayrıntı çekimi
214	Genel	hook-up i.	ilişki
215	Genel	cock-up i.	dağınıklık
216	Genel	cover-up i.	örtme
217	Genel	build-up i.	toplanma
218	Genel	burst-up i.	batma
219	Genel	make-up i.	süs
220	Genel	follow-up studies i.	takip çalışmaları
221	Genel	kick-up i.	gürültü
222	Genel	follow-up i.	tepki
223	Genel	follow-up i.	takip etmede kullanılan herhangi bir şey
224	Genel	make-up i.	maya
225	Genel	make-up i.	yapım
226	Genel	get-up i.	dış görünüş
227	Genel	built-up area i.	meskun yer
228	Genel	cover-up i.	saklama
229	Genel	hold-up i.	engel
230	Genel	make-up examination i.	bütünleme
231	Genel	make-up i.	kişilik
232	Genel	make-up remover i.	makyaj temizleyicisi
233	Genel	frame-up i.	dolap
234	Genel	hook-up i.	birkaç radyo istasyonunu birleştirme
235	Genel	eye make-up i.	göz makyajı
236	Genel	burst-up i.	alem
237	Genel	flare-up i.	öfke
238	Genel	follow-up i.	takviye
239	Genel	make-up base i.	makyaj bazı
240	Genel	let-up i.	dinme
241	Genel	frame-up i.	üçkağıt
242	Genel	frame-up i.	dolandırıcılık
243	Genel	burst-up i.	infilak
244	Genel	buyer-up i.	istifçi
245	Genel	make-up i.	plan
246	Genel	follow-up i.	faydalanma
247	Genel	get-up i.	süs
248	Genel	make-up i.	makyaj malzemesi
249	Genel	make-up i.	huy
250	Genel	build-up i.	geliştirme
251	Genel	make-up i.	düzenleme
252	Genel	build-up i.	birikim
253	Genel	make-up i.	mizanpaj
254	Genel	built-up area i.	yapılaşmış alan
255	Genel	cover-up i.	gizleme
256	Genel	built-up area i.	yerleşim alanı
257	Genel	build-up i.	artırma
258	Genel	frame-up i.	entrika
259	Genel	close-up i.	çok yakından alınan fotoğraf
260	Genel	hold-up i.	tıkanıklık
261	Genel	higher-up i.	yüksek düzey
262	Genel	hook-up i.	bağlantı
263	Genel	call-up i.	çağrı
264	Genel	bust-up i.	çıngar
265	Genel	make-up i.	doğa
266	Genel	crack-up i.	çökme
267	Genel	mix-up i.	anlaşmazlık
268	Genel	run-up i.	hamle
269	Genel	step-up i.	artış
270	Genel	snarl-up i.	keşmekeş
271	Genel	run-up i.	hedefe yaklaşma
272	Genel	smash-up i.	kaza
273	Genel	washing-up water i.	bulaşık suyu
274	Genel	setting-up exercises i.	jimnastik
275	Genel	tie-up i.	bağ
276	Genel	speed-up i.	hızlanma
277	Genel	tune-up i.	ayarlama
278	Genel	police line-up i.	polis kordonu
279	Genel	pop up stopper i.	pop-up önleyici
280	Genel	smash-up i.	(uçak) yere çakılma
281	Genel	nosh-up i.	dört dörtlük öğün
282	Genel	toss-up i.	hangi seçeneğin daha iyi olduğu hiç belli olmayan bir durum
283	Genel	up-to-dateness i.	güncellik
284	Genel	mix-up i.	karışık durum
285	Genel	tune-up i.	motor ayarı
286	Genel	put-up job i.	danışıklı dövüş
287	Genel	washing-up i.	bulaşık
288	Genel	set-up i.	şike
289	Genel	put-up job i.	şike
290	Genel	up-market i.	pahalı mal satılan yer
291	Genel	pop up stopper i.	pop-up engelleyici
292	Genel	step-up i.	artma
293	Genel	smash-up i.	çöküş
294	Genel	tie-up i.	tıkanıklık
295	Genel	wake-up call i.	uyandırma ikazı
296	Genel	run-up i.	hız kazanma
297	Genel	slip-up i.	sürçme
298	Genel	washing-up i.	bulaşıklar
299	Genel	split-up i.	paylaştırma
300	Genel	pick-up i.	plakçalar
301	Genel	smash-up i.	parçalanma
302	Genel	pick-me-up i.	canlandırıcı içki
303	Genel	punch-up i.	dövüş
304	Genel	smash-up i.	araba kazası
305	Genel	washing-up cloth i.	bulaşık bezi
306	Genel	up-to-date program i.	güncel program
307	Genel	set-up i.	proje
308	Genel	snarl-up i.	trafik sıkışıklığı
309	Genel	smash-up i.	çarpışma
310	Genel	setting-up i.	ayarlama
311	Genel	send-up i.	parodi
312	Genel	split-up i.	ayrılma
313	Genel	slip-up i.	aksilik
314	Genel	turn-up i.	kıvrık paça
315	Genel	washing-up liquid i.	sıvı bulaşık deterjanı
316	Genel	washing-up bowl i.	bulaşık tası
317	Genel	split-up i.	yarılma
318	Genel	nosh-up i.	büyük öğün
319	Genel	warm-up exercises i.	ısınma hareketleri
320	Genel	push-up bra i.	göğüsleri alttan destekleyerek dik ve yukarda görünmelerini sağlayan sütyen
321	Genel	stick-up i.	silahlı soygun
322	Genel	wash-up i.	bulaşık yıkama
323	Genel	start-up i.	çalıştırma
324	Genel	up-to-date list i.	güncel liste
325	Genel	turn-up i.	paçanın kıvrık kısmı
326	Genel	wake-up call i.	uyarı alarmı
327	Genel	tune-up i.	ayarlama (motoru)
328	Genel	wrap-up i.	özet
329	Genel	write-up i.	eleştiri yazısı
330	Genel	wrap-up i.	başlık
331	Genel	wrap-up i.	sonuç
332	Genel	write-up i.	rapor
333	Genel	setting up time i.	hazırlık süresi
334	Genel	setting up i.	tesis
335	Genel	make up water i.	katma suyu
336	Genel	make up water i.	ilave su
337	Genel	pop-up i.	fırlatıcı
338	Genel	pop-up i.	hoplatıcı
339	Genel	write-up i.	makale
340	Genel	starting-up i.	çalıştırmaya başlama
341	Genel	write-up i.	kritik
342	Genel	write-up i.	yazı
343	Genel	summing-up i.	özet
344	Genel	up thrust i.	yukarı itme
345	Genel	up thrust i.	yukarı zorlama
346	Genel	up thrust i.	yeryüzü kabuğundaki kabarıklık
347	Genel	sinking up the ground i.	toprak kayması
348	Genel	check-up i.	tepeden tırnağa sağlık muayenesi
349	Genel	check-up i.	check up
350	Genel	build-up over years i.	yılların birikimi
351	Genel	cultural make up i.	kültürel doku
352	Genel	fold up bed i.	çek yat
353	Genel	breaking up i.	ayrılma
354	Genel	drawing up i.	kaleme alma
355	Genel	foul-up i.	aptalca hata
356	Genel	foul-up i.	büyük hata
357	Genel	foul-up i.	gaf
358	Genel	a mountain of washing up i.	dağ gibi bulaşık
359	Genel	make-up news i.	şişirme haber
360	Genel	make-up news i.	uydurma haber
361	Genel	mock-up i.	tam boy model
362	Genel	close follow-up i.	yakın takip
363	Genel	speeding up the process i.	süreci hızlandırma
364	Genel	blow-up bed i.	şişme yatak
365	Genel	the breaking up of the crowd i.	kalabalığın dağılması
366	Genel	heavy make-up i.	ağır makyaj
367	Genel	make-up man i.	erkek güzellik uzmanı
368	Genel	rising up i.	yükselme
369	Genel	children up to three years of age i.	üç yaşına kadar olan çocuklar
370	Genel	experiences up to now i.	şimdiye kadarki deneyimler
371	Genel	experiences up to now i.	şu ana kadarki tecrübeler
372	Genel	experiences up to now i.	şu ana kadarki deneyimler
373	Genel	top-up i.	(üstüne) eklenen miktar
374	Genel	match-up i.	eşleşme
375	Genel	match-up i.	eşleştirme
376	Genel	pull-up i.	barfiks
377	Genel	blocked-up nose i.	tıkanık/tıkanmış burun
378	Genel	paste-up i.	örnek sayfa
379	Genel	make up kit i.	makyaj seti
380	Genel	make up kit i.	makyaj takımı
381	Genel	beat-up boat i.	eski ve dökük tekne
382	Genel	dress-up game i.	giysi oyunu
383	Genel	fold-up bike i.	katlanır bisiklet
384	Genel	fold-up bicycle i.	katlanır bisiklet
385	Genel	looking up i.	düzelme
386	Genel	looking up i.	iyiye gitme
387	Genel	follow-up question i.	(bir önceki sorunun mealinde onu takip eden) devam/takip sorusu
388	Genel	follow-up question i.	ek soru
389	Genel	warm-up act (us) i.	konser öncesi ana grup öncesi çıkan grup
390	Genel	warm-up act (us) i.	ön grup
391	Genel	pin-up model i.	pin-up kızı
392	Genel	pin-up model i.	poster kızı
393	Genel	pin-up model i.	pin-up modeli
394	Genel	pin-up girl i.	pin-up kızı
395	Genel	pin-up girl i.	poster kızı
396	Genel	pin-up girl i.	pin-up modeli
397	Genel	root dye/touch-up i.	dip boya
398	Genel	pin-up model i.	takvim güzeli
399	Genel	pin-up girl i.	takvim güzeli
400	Genel	back up plan i.	b planı
401	Genel	up-and-over-door i.	(garaj/depo için) yukarı açılır-kapanır kapı
402	Genel	washing-up liquid (uk) i.	bulaşık sabunu
403	Genel	climbing up i.	tırmanma
404	Genel	menu set up i.	menü kurulumu
405	Genel	warm-up suit i.	eşofman
406	Genel	start off as a waiter and end up as the owner of the restaurant i.	restoranda garson olarak çalışmaya başlayıp sonunda restoranın sahibi olmak
407	Genel	wind-up radio i.	kurmalı radyo
408	Genel	blowing up i.	yerle bir olma
409	Genel	blowing up i.	patlama
410	Genel	blowing up i.	büyütülme
411	Genel	blowing up i.	büyüme
412	Genel	blowing up i.	şişkin hale gelme
413	Genel	blowing up i.	yerle bir etme
414	Genel	blowing up i.	havaya uçurma
415	Genel	blowing up i.	havaya uçma
416	Genel	blowing up i.	şişme
417	Genel	blowing up i.	şişirilmiş hale gelme
418	Genel	make-up table i.	makyaj masası
419	Genel	close-up i.	yakın plan
420	Genel	half up half down i.	saçın bir kısmını arkadan birleştirerek, bir kısmını ise açık bırakacak şekilde toplama biçimi
421	Genel	check-up i.	çekap
422	Genel	shake-up i.	yeniden oluşturma
423	Genel	check-up i.	genel sağlık kontrolü
424	Genel	slip-up i.	hata
425	Genel	line-up i.	saf
426	Genel	line-up i.	konser vb gibi bir etkinlikte sanatçıların sahne alma sırası
427	Genel	line-up i.	dizi
428	Genel	mark-up i.	fiyat artışı
429	Genel	touch-up i.	yenileme
430	Genel	start-up i.	başlama
431	Genel	hook-up i.	ittifak
432	Genel	hook-up i.	birleşme
433	Genel	crack-up i.	kaza
434	Genel	hook-up i.	anlaşma
435	Genel	line-up i.	program
436	Genel	line-up i.	sıra
437	Genel	shake-up i.	yeniden organize etme
438	Genel	mock-up i.	model
439	Genel	hold-up i.	durdurma
440	Genel	mock-up i.	örnek
441	Genel	slip-up i.	falso
442	Genel	hold-up i.	silahlı soygun
443	Genel	blow-up i.	kavga
444	Genel	hook-up i.	bağlantı şeması
445	Genel	slip-up i.	yanlış
446	Genel	check-up i.	inceleme
447	Genel	mark-up i.	alış ve satış fiyatları arasındaki fark
448	Genel	touch-up i.	düzeltme
449	Genel	up-sizing i.	boyutlarını büyütme
450	Genel	made-up name i.	uydurma isim
451	Genel	chin-up bar i.	barfiks
452	Genel	bunged up nose i.	dolu burun
453	Genel	bunged up nose i.	tıkalı burun
454	Genel	stand-up reception i.	ayaküstü resepsiyon
455	Genel	top-up i.	kontör yükleme
456	Genel	call-up papers i.	askerlik kağıtları
457	Genel	set-up i.	tezgah
458	Genel	pop-up book i.	3 boyutlu çocuk kitabı
459	Genel	pick-me-up i.	enerji deposu şey
460	Genel	pick-me-up i.	enerji veren şey
461	Genel	thumbing up a ride i.	otostop
462	Genel	vocal warm-up i.	sessel ısınma
463	Genel	total up i.	toplam
464	Genel	fry-up i.	ingiliz usulü kahvaltı
465	Genel	follow-up diary i.	başarı izleme ve değerlendirme raporu
466	Genel	flip-up sunglasses i.	çift kapaklı güneş gözlüğü
467	Genel	made up story i.	uydurma hikaye
468	Genel	two-up i.	çift-para atma oyunu
469	Genel	parent pick up i.	çocuğu okuldan ebeveyinlerinin alması
470	Genel	follow-up measures i.	takip önlemleri
471	Genel	woman make-up artist i.	kadın makyöz
472	Genel	woman make-up artist i.	kadın makyöz
473	Genel	warm-up laps i.	ısınma turları (araba yarışlarında)
474	Genel	warm-up lap i.	ısınma turu
475	Genel	flights up i.	kat (apartmanın katı)
476	Genel	backing up i.	araçla geri geri gitme
477	Genel	backing up i.	anarya
478	Genel	slow build up i.	yavaş yavaş gelişme
479	Genel	slow build up i.	ağır ağır gelişme
480	Genel	make-up artist i.	makyöz
481	Genel	make-up artist i.	makyör
482	Genel	up-dos i.	saçın aşağıda topuz yapılması
483	Genel	warm-up games i.	ısınma oyunları
484	Genel	an ace up your sleeve i.	avantaj olarak kullanılacak bir şey
485	Genel	bust-up i.	kavga
486	Genel	lash-up i.	geçici düzenleme
487	Genel	wind-up toy i.	kurmalı oyuncak
488	Genel	clear up f.	düzelmek (hava)
489	Genel	tidy up f.	bir düzene sokmak
490	Genel	follow up f.	izlemek
491	Genel	rip something up f.	bir şeyi yırtmak
492	Genel	spruce up f.	şıklaştırmak
493	Genel	chum up f.	arkadaşlık kurmak
494	Genel	be up f.	bitmiş olmak
495	Genel	pick up f.	düzeltmek
496	Genel	pull up to f.	yetişmek
497	Genel	gussy up f.	süslenmek
498	Genel	rouse up f.	canlanmak
499	Genel	perk oneself up f.	iyileşmek
500	Genel	look up f.	düzelmek